‘O’ buldurur kendini sana, sen yeter ki yerinde ara!

Ne büyük ihtiyaç anlatmak ve anlaşılmak. Bitmek tükenmez bir ızdırap dinlenilip de anlaşılmamak. Bazen de hiç duyulmamak. Yok sayılmak…

İnsan… Bir damla su, bir bir endişe… Ruhu girdaplar, fırtınalar, çıkmazlar, girift yollar diyarı. Bir o kadar da huzurun kucağı, tatlı esintiler vadisi. Sevda mekanı.. Akıllar sadâsı… Latifeler binbir raks içindeyken nasıl bir kulak tıkayış yol verir ki anlaşılmazlığa, duyulmamaya.

Hilkât bu desendeyken, arayış en hırçın çağlamalarla nasıl yıkıp geçmesin ki, ne var ne yoksa ömür denilen, inişi ayrı çıkışı ayrı telden yol üzerinde…

İnsan bu, binbir muamma… Sır iklimleri, latifeler diyarı.. Bir açılsa tılsımlarla… Tılsıma ulaşmak için ne de çok kapılar tıklanmakta vakitli vakitsiz. Her dala yapışır duyulmak için dikenli dikensiz sorgulamadan. Bazen yaralı, bazen kanar halde bulur ellerini. Anlaşılmaktır en buyuk derdİ. Anlaşılırsam belki bulurum ben de kendimi der içi sesi.

Madde diyarı gibi görünse de bedeni ruhun evi ancak bedeni. Gözlerden açılan penceresi, buğulu buğulu arar kendini. Belki de kendinde en derini.

O yüzden midir bunca ruhun ihtiyaçlarını dillendiren ademe revaç? O yüzden midir iç ses, dış ses diyenlere, benden de birileri var mı diyerek kulak veriş tüm merakıyla?

Ah! İnsan! Yolculuğun pek kısa, lakin arayışın ne de dallı budaklı… Salkım saçaklı…

Değil mi ki seni en mesut edecek şey, seni senden daha iyi bileni dinlemek?

Değil mi ki seni sûkunete erdirecek şey , seni dinleyip, anlayıp sana en güzel zamanda cevap verecek olan?

Değil mi ki seni, güven denilen en elzem ihtiyaca kana kana doyuracak olan hikmeti sonsuz olan?

Ararken ‘O’ buldurur kendini, lakin yeter ki sen yerinde ara…

 

Hacer ÇAYATBATMAZ

 

 

 

 

Benzer konuda makaleler:

2 Yorum

  1. Çok güzel bir yazi olmus insani derinlere goturen…ellerine sağlık hacer hanimin…

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*